Bak Sen Hadsizlere
Bunu boşayacağım, şunu evlatlıktan diğerlerini kardeşlikten reddedeceğim. Dost diye geçinenlere gelince: bir daha değil kahvenizi, cennet şarabı ısmarlasanız içmeyeceğim.
Hepsi bir olmuş benimle dalga geçiyorlar. Doğum günüm yaklaşıyormuş ne yapmak istermişim. Bak sen hadsizlere!….
Yahu nasıl doğum günüm olur daha dün kutladık ya 23. yaşımı. Yoksa 24 müydü? Neyse ne canım. E işte kutladık ya, her gün doğum günü mü olur? Neymiş? 35 oluyormuşum. Daha neler! Sen bir baksana bana. Hiç 35 görünüyor muyum?
Nereye bakıyorsun öyle? Sen fazla magazin seyrettin . O manken bu şarkıcı derken o selülitler kaçmış gözüne. Bende yok esamesi. Aynalar da bu ara bir tuhaf zaten. Montaj bunlar, hepsi düzmece yalan. Yalan! Ben 12-16 yaş arası bisikletle dağlar kraliçesiydim. O kadar pedala selülit mi olur? Yeter ömrüm boyunca bana o pedallar.
Şimdi mi? Arada atlıyorum yine bisiklete. Yok, bu sefer dağ tepe bayır dolaşmıyorum. Daha çok TV’ye karşı, orta vites takılıyorum. Olmaz mı diyorsun. Valla olduğu kadar artık.
Göz altlarım mor mu? Sensin mor. Yok torba, mor filan. Gece fazla kaçırmışım sadece. İki soğuk çay poşetiyle 15 dakikada çözerim ben onları.
Tamam haklısın. Bir de onlar vardı değil mi? Onları, mezarında ters dönesice Newton’un yer çekimi kanunu keşfinin ispatı olsun diye biraz saldım. Hep bilim aşkımdan yani.
Hadi nefesime kuvvet! Ben mumlarımı üfleyeyim.
Share this content:
1 yorum